Boşanma Davasının Maliyeti ve Değişkenleri

"Boşanma davası kaça mâl olur" sorusu, mutsuz eşler tarafından avukatlara en çok yöneltilen sorulardan biri. Bu sorunun cevabını etkileyen çok fazla değişken var. Öncelikle bir boşanma davası sadece bir boşanma davasından ibaret olmadığını belirtmek gerek. Boşanmanın yanı sıra nafaka, velayet, maddi tazminat, manevi tazminat, mal paylaşımı, katılma alacağına ilişkin talepler de boşanma davasıyla yakın ilişkili. Tarafların taleplerinin kapsamı, tarafların sosyoekonomik durumu, evlilik birliği içerisinde birbirlerine karşı kusur durumu bu değişkenler arasında.

Bu karmaşık süreçte bir avukattan hukuki destek almak zorunlu değil; kişinin tercihine kalmış. Elbette hukuki destek alınan boşanma davalarında kişilerin hak kaybına uğrama ihtimali çok daha düşük ve sonuç alma hızı daha yüksek. Zira bir dava sürecinde izlenmesi gereken ve kanun koyucu tarafından tespit edilmiş kurallar hukukçu olup olmadığına bakılmaksızın herkes için bağlayıcı olsa da bu kurallara hakim olmak hukukçu olmayanlar için kolay değil. Usul kurallarına uyulmadığı için haklı olunan bir davanın başarısızlıkla sonuçlanması mümkün.

Güzel umutlarla kurulmuş bir yuvanın sonlanmasının başarı olarak adlandırılması her vaka için uygun olmuyor. Bu sebeple tarafların avukata başvurduğu durumlarda dahi tarafların öncelikle profesyonel bir evlilik danışmanına veya çift terapisine yönlendirilmesi hukuken edinilecek başarıdan çok daha değerli sonuçlara yol açabilir. Evlilik birliğinin devam etmesi için tüm makul çözüm yolları tüketildikten sonra açılabilecek bir anlaşmalı boşanma veya çekişmeli boşanma davası, son çare gibi gözüküyor.