top of page

İsim Değişikliği: Türkiye'deki Yasal Prosedür ve İpuçları

  • Yazarın fotoğrafı: Av. Cihan Alp
    Av. Cihan Alp
  • 1 Şub 2023
  • 2 dakikada okunur

Kişinin ismini değiştirilme veya düzeltilmesini isteme hakkı, Anayasa m.20'de korunan özel yaşama saygı gösterme hakkıyla ilişkilidir. Gerçekten de Anayasa Mahkemesine göre isim, kimliğin belirlenmesindeki en önemli unsurlardan biridir ve vazgeçilemez, devredilemez ve kişiye sıkı surette bağlı olma nitelikleri nedeniyle kişinin mevcut statüsünü etkiler. Bu nedenle devletin, kişinin isminin korunmasını ve kamu düzenini bozmayacak şekilde değiştirilmesine imkân tanıması gerekir. Bu pozitif yükümlülükler, idari ve yargısal karar vericiler tarafından her durumun özellikleri göz önünde bulundurularak kişilerin makul isim değişikliği taleplerinin karşılanmasını veya reddi durumunda uygun ve yeterli gerekçelerin sunulmasını gerektirir.



Türkiye'de, bir kişinin ismini değiştirmesi için bir takım hukuki süreçlerden geçmesi gerekir. Bunun için isim değişikliğinin mahkemeden talep edilmesi gerekir. İsim değişikliği davasının kabul edilebilmesi için kişinin haklı sebeplerinin olması gerekir. Haklı sebep kavramı geniş bir çerçeve sunduğundan hangi sebeplerin haklı sebep olacağı somut olaya göre değişiklik gösterir. Örneğin, kişinin cinsiyet kimliğini değiştirmesi, isminin küçük düşürücü veya gülünç bulunması, ismin suçlu bir kimseyle özdeşleşmiş olması, kişinin nüfusta kayıtlı isim yerine başka bir isim kullanması ve bu isimle tanınması, kişinin isminin dini görüşüyle bağdaşmaması akla ilk gelen örneklerdir; ancak haklı sebepler bunlarla kısıtlı değildir.


İsim değişikliğine ilişkin dava, isim değiştirmek isteyen kişinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesinde açılmalıdır. Başka bir mahkemede dava açıldığı taktirde dava görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle usulden reddedilir. Dava açılırken nüfus idaresinin de davada hasım gösterilmesi gerekir. Hazırlanacak dilekçede ayrıca haklı nedenlerin ispatı için gerekli delillerin de belirtilmesi gerekir.


Davanın açılmasından sonra mahkeme, iş yoğunluğuna göre 2-4 ay sonraya duruşma günü verecektir. Kişinin kendisini avukatla temsil ettirdiği durumlarda duruşmaya kendisinin gelmesi şart değildir ancak mahkeme gerekli görürse kişinin kendisinin de mahkemede dinlenilmesine karar verebilir.



Yargılama sürecinin hızlandırılması bakımından, haklı sebebin tanıkla ispat edilmek istendiği durumlarda ilk duruşmada tanıkların da hazır edilmesi tavsiye edilir; ancak ilk duruşmada hazır edilemediği taktirde mahkeme tanık beyanlarını almak için ayrı bir duruşma günü verecektir. Bu noktada hatırlatmak gerekir ki hukuk yargılamasında tanık delili de dahil olmak üzere davanın hangi delillerle ispat edileceği vaktinde mahkemeye bildirilmezse delil sunma hakkı kaybedilir.



Haklı sebeplerin varlığı mahkeme önünde ispat edildiği taktirde mahkeme isim değişikliği davasının kabulüne karar verir; fakat karar derhal uygulanamaz. Öncelikle mahkemenin gerekçeli kararını hazırlaması gerekir. Bu süreç yaklaşık bir ay sürer. Gerekçeli karar yazıldıktan sonra taraflara tebliğ edilmesi gerekir. Mahkeme gerekçeli kararı kendiliğinden taraflara tebliğ etmez. Kararın taraflara tebliğinin mahkemeden talep edilmesi gerekir. Karar taraflara tebliğ edildikten iki hafta içerisinde karara itiraz edilmezse karar kesinleşir.



Kesinleşme üzerine kararın kesinleştiği nüfus idaresine bildirilir. Nüfus idaresi, mahkeme kararında belirtildiği gibi değişikliği nüfus kütüğüne işler. Bu andan sonra isim değişikliği kişiyle ilgili resmi kayıtlara bir hafta içerisinde kendiliğinden yansımaya başlar; fakat bu durumun kişiyle ilgili tüm kayıtlara yansıması daha fazla zaman alabilir. Bu tip durumlarda kişi, e-devlet üzerinden güncel nüfus kütüğü sorgulamasının dökümünü ilgili kurumlara ibraz ederek kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesini talep edebilir.


İsim değişikliği ile ilgili bu süreç soyadı değişikliğinde de geçerlidir.


İsim değişikliği davası açılması için kat edilmesi gereken hukuki süreç bir avukat tarafından yürütüldüğünde daha hızlı sonuç alınır ve yargılama sürecini uzatan hatalarla karşılaşma ihtimali asgari düzeye iner. Ayrıca haklı sebeplerin varlığı konusunda da bir avukattan görüş alınmasında fayda vardır.


Uyarı: Bu blogta yer alan yazılar bir avukattan alacağınız profesyonel tavsiyenin yerine geçmez. Burada okuyucuda genel bir izlenim oluşturmak amaçlanmaktadır. Her vaka kendi özelinde benzersizdir ve farklı yaklaşımları gerektirebilir. Bir avukattan tavsiye almadan yaptığınız başvurular hakkınıza daha geç ulaşmanıza veya hak kaybına uğramanıza sebep olabilir.



Comments


© Copyright

© 2022 by Av. Cihan Alp 

  • Instagram
  • Facebook Sosyal Simge
  • LinkedIn Social Icon
bottom of page